İyi İnsanlar - İyi ve kötü arasında bir yerde...

İyi İnsanlar

İyi ve kötü arasında bir yerde...

İyi insanlar toplumlara gönderilmiş birer elçi gibidirler, yok olmaya yüz tutmuş değerleri içlerinde barındırırlar... Arkadaşlıklar da bunlara benzer; tam her şeyi kaybettiğini düşündüğün anda uzanan bir el gibidir; karşındakine verdiğin değerdir aslında onun nezdinde. Ama bunu o el uzanmadan asla bilemezsin. Sadece dışarıdan baktığın kadarını görürsün ve ona göre yaşarsın, yaşadığını hissedersin, ama bunun bir aldanış olduğu gerçeği seni düşündürür. Sonunda yine olduğun kişiye geri dönersin. Ama bu senin yok olacağın gerçeğini değiştirmediği için, geçen zaman ve kaybolan yılların ardında bıraktığı geçmiş, geriye az bir şey bırakmıştır. Yetinmeye çalışsan da o da bir gün gidecek ve artık başka bir başlangıç çanları çalıp seni o beklenen ana götürecektir.

Bu son değil, sonun bir başlangıcıdır. Önemli olan ne istediğinden emin olmak. Hayatın bizi nereye götürdüğü değil, bizim o hayatın içinde nereye varmak istediğimizdir önemli olan. Her şeyin bir vakti var ve öbür dünyanın varlığı ile kendimizi bulunduğumuz bu yaşam şartları içerisinde ne kadar değersiz hissetmemiz; varlık paradoksunun hayat noktasında, içsel dışavurumunu bir yere bağlı kalmadan irdelenmesini oluşturmaktadır. Ne yazık ki tüm hissi övgünün yönelimi bu hususta iyiyi ya da kötüyü dengeleme çabası ve insanın kendi içinde barındırdığı vicdani yaklaşımın izlerini, itibarlı bir konuma geçirme dürtüsünü içinde barındırmaktadır...