Panayırdaki kız ve Çiçekçi Çocuk Hikayesi
Panayırdaki kız ve Çiçekçi Çocuk Hikayesi
Eski zamanlarda bir köyde bir kız
ve bir çocuk varmış. Çocuk tarlada, kız ise Panayırda babasının yanında
çalışıyormuş. İkisi arkadaşlarmış. Birbirlerini çok seviyorlarmış. Sonra kızın
babasının durumu kötüye gitmeye başlamış. Kızın babası çok hastaymış. Annesi
zaten küçük yaşta öldüğü için kızı babası da ölürse ne olur diye çok
üzülüyormuş. Ne yapacağını düşünürken bir gün yaşadıkları bölgenin prensi
panayırlarının olduğu yerde bir törene katılmaya gelmiş. Kız da merakla tören
alanına, kralı ve diğer soyluları görmek için gider. Burada bir kaza yaşanır.
Atlardan birisi tören alanında kalabalıktan rahatsız olup huysuzlaşır ve kralı sırtından
atar. Prensin hayatı tehlikedeyken kimse ata müdahale edemez. Panayır kızı atın
yularını tutar ve atı dizginleyerek kralı bu tehlikeden kurtarır.
Prens kızı görür ve âşık olur. Prens şatoya geri döndüğünde panayırdaki kız aklına takılır ve adamlarını gönderip adamın kızın kim olduğunu nerede yaşadığını ve ailesi varsa kızıyla evlenmek istediğini söylemelerini ister. Prensin adamları kızın babasını bulur, fakat kızın babası kızıma danışmadan onu sizinle evlendiremem diye cevap verir. Prens; eğer kız onunla evlenirse o köyde çok rahat edeceklerini çok zengin olacaklarını söyler ve babasını en iyi doktorlara götüreceğini ve iyileştireceğini anlatır. Kızın babası da eğer prens ile kızını evlendirirse durumunun ve ailesinin düzeleceğini ve rahat edeceklerini, bu sıkıntılardan kurtulacaklarını düşünmeye başlar.
Ama kızının bu durumdan hoşnut kalmayacağını da tahmin ederek kızına ne düşündüğünü sorar. Kızı prens ile evlenmek istemez. Hayatları iyi olsun ve bu zulümden kurtulmak için; eğer sen istersen evlenirim babacığım diye cevap verir. Sonra kız ve babası prensin adamlarına biraz düşünelim derler. Bu arada kızın âşık olduğu çocuk bu olanları duyar. Sevdiği kızın prens ile evlenmeyeceğini düşünür. Fakat durumları kötü olduğu için kızın babası kızını evlendirmekte kararlıdır. Prensin isteği üzerine krallıkta bir davet yemeği, balo düzenlenir ve kızın ailesini de bu baloya davet eder. Baloda baba, prens ile kızının evlenmesini kabul eder. Kral buna çok sevinir ve sonrasında çok büyük ihtişamlı bir düğün yapılmasına karar verilir.
Bu düğün hazırlıkları sürerken kızın çocukluk aşkı kızın prens ile evleneceğini duyunca, kızı bulmak ve konuşmak için yola çıkmak ister, fakat yaşlı anne ve babasını geride bırakamaz. Gel zaman git zaman prens ile kız evlenirler ama bu sefer kızın babası tekrar hastalanır. Babasının bu durumunu gören kız çok üzülür gündüzleri kahrolur, geceleri uyuyamaz. Bu durumu gören prens elinden geleni ardına koymaz, ferman çıkartır ve her yere adamlarını gönderir. Eşinin babasını iyileştirene çok büyük ödüller vereceğini söyler.
Bütün bu arayışlara rağmen nafile kızın babası bir türlü iyileşmemektedir, hatta daha kötüye gitmektedir. Kızın babasını iyileştirmek için her yerden büyücüler, rahipler ve doktorlar çağırılır, hiçbiri bir çare bulamaz. Söylenenlere göre çok uzak bir diyarda, bir çeşit gülün bu hastalığa iyi geleceğini duyarlar. Bu çiçeği kimin yetiştirdiğini ve bu gülü elde edebilmek için kral en iyi adamlarını gönderir. Gülü yetiştiren kişi kızın sevdiği çocuktur fakat kralın adamları bunu bilmiyorlardır. Gül yetiştiren çocuğu bulmak için yola çıkarlar. Bizim bahçıvan çocuk, prensin adamlarını karşısında görünce geçmişte yaşadığı olayları hatırlar. Prensin adamları bu çiçekleri almak istediklerini söylerler, bahçıvan çocuk; bu güller her kişinin hastalığı için ayrı olarak yetiştirilmesi gerekiyor der. Başka türlü hastalanan kişi iyileşmez daha kötü olur diye ekler. O zaman sende bizimle geleceksin der ve bahçıvan çocuğu yanlarına alıp Krallığa geri dönerler.
Prens ve eşin huzuruna çıkarılan genç bahçıvanı gören kız, babasının zenginlik ve rahat içerisinde iyileşmediğini daha kötüye gittiğini anlatır. Prens ile bu yüzden evlendiğini fakat prensin sözünde durmadığını söyler. Babasının iyileşmesi için kim ne isterse yapacağını söyler. Bahçıvan çocuk bu olanlar karşısında kızın babanın yaşaması için yapacağım senin için değil der ve çiçekleri yetiştirir, ilacı yapar ve kızın babasına ilacı verir. Birkaç gün içerisinde ilacın etkisiyle kızın babası iyileşir. Bu durumu gören prens bahçıvan çocuğu kıskanır ve kaleden atılmasını emreder. Bunu gören kız prensin bu yaptığı karşısında babasını da alıp kaleden ayrılır. Baba kız bahçıvan çocuğun peşinden giderler ve köyde onu bulurlar. Bahçıvan çocuk ile panayırcı kız evlenir ve mutlu Mesud yaşarlar.
Para ve mal mülk sorunları tek başına çözmek
için yeterli değildir der ve krallıktan ayrılır. Bu sözler karşısında prens ile
evlenip hata yaptığı anlayan kız bahçıvan çocuğun peşinden gider. Köyde onu
bulur ve mutlu bir hayat yaşarlar.
Yorumlar
Yorum Gönder